Trabzon'da ziyaretlerde bulunan Bağımsız Ankara Milletvekili ve Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, Santa Harabeleri ve Taşköprü Yaylası'nda gezi ve incelemelerde bulundu.
Aydın, Santa Harabeleri ve Taşköprü Yaylası'nın turizmin yeni rotası olduğunu söyleyerek, “Bu bölge, Santa’dan Süleymaniye’ye, Sümela’dan Santa’ya uzanan alternatif ve nitelikli turizm rotalarıyla büyük bir potansiyele sahiptir. Taşköprü ve Santa, tarih ve doğanın el ele verdiği bu eşsiz coğrafyada, uyumlu ve korumacı bir yaklaşımla örnek bir sürdürülebilir kalkınma modeli haline gelmelidir. Bu vizyonu gerçekleştirmek, ortak sorumluluğumuzdur” dedi.
Bağımsız Ankara Milletvekili Koray Aydın, Doğu Karadeniz'in önemli kültürel miraslarından biri olan Taşköprü Yaylası ile Rumlar tarafından 17’inci yüzyılda kurulduğu bilinen ve arkeolojik doğal sit alanı olan Santa Harabeleri bölgesinde gezi ve incelemelerde bulundu.
Trabzon'un komşuları Giresun, Rize, Gümüşhane ve Bayburt'la dost ve kardeş şehirler olduğunu vurgulayan Aydın, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası, Karaca Mağarası, İmera Manastırı gibi daha bir dizi doğal ve tarihi güzelliklerin, Sümela Manastırı ve Uzungöl ile birlikte Trabzon ve Gümüşhane turizminde büyük bir yer ve öneme sahip olduğunu belirtti. Gümüşhane ve Bayburt'a ayrı bir sevgi ve sempati duyduğunu kaydeden Aydın, "Gümüşhane’nin eşsiz doğal ve tarihi miraslarından, binlerce yıllık geçmişiyle öne çıkan Santa Harabeleri ve Taşköprü Yaylası’nda bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Santa Harabeleri, bölgenin derin tarihine ışık tutarken; Taşköprü Yaylası, doğası, huzuru ve geleneksel yayla yaşamıyla bu tarihi dokuyu tamamlayan nadide bir coğrafyadır. Her iki alan, yalnızca Gümüşhane’nin değil, Türkiye’nin de korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken kültürel hazinelerindendir. 105 yaylanın merkezinde yer alan Taşköprü Yaylası; Sümela Manastırı, Çakırgöl, Karaca Mağarası, İmera Manastırı ve Santa Harabeleri gibi pek çok önemli turistik ve tarihi noktaya olan yakınlığıyla dikkat çekmektedir. Bu bölge, Santa’dan Süleymaniye’ye, Sümela’dan Santa’ya uzanan alternatif ve nitelikli turizm rotalarıyla büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak geçmişte Uzungöl ve Ayder’de yaşanan çarpık yapılaşma hepimize ciddi dersler vermiştir. Aynı hataların bu eşsiz bölgelerde tekrarlanmaması için planlı ve sorumlu adımlar atmak zorundayız. Ne yazık ki Taşköprü Yaylası’nda yer sahiplerinin tapularının iptaliyle alanın mera statüsüne geçirilmesi, yöre halkı ve esnafı için büyük mağduriyet yaratmıştır. Doğayı koruyalım derken insanı mağdur etmek, sürdürülebilir bir çözüm değildir” dedi
‘PLANLI BİR YAPILAŞMA SÜRECİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR’
Bölge gelişiminde doğanın korunmasının önemine vurgu yapan Aydın, “Yarım asrı aşkın süredir bu yaylada esnaflık yapan vatandaşlarımızın emeğine ve haklarına saygı gösterilerek, doğayla uyumlu, sürdürülebilir ve planlı bir yapılaşma süreci hayata geçirilmelidir. Gelişim, halkı dışlamadan, doğayı bozmadan mümkün olmalıdır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığım döneminde bizzat Karayolları ağına aldığımız Yomra - Özdil- Oymalı - Taşköprü - Yağmurdere Karayolu önemli bir kesimi asfaltlanmamış durumdadır. Trabzon ve Gümüşhane'nin dostluğunu ve kardeşliğini perçinleyen bu yolun, asfaltı, yol çizgileri, trafik işaret ve levhalarıyla bir an önce tamamlanması elzemdir. Bu yolun karayolu ağı standartlarına uygun bir şekilde tamamlanması, konforlu ve güvenli ulaşımın sağlanması hem halkımız hem de yaylaya gelen misafirler açısından büyük önem taşımaktadır. Sümela’dan Santaya, Santa’dan Karacaya kadar karayolları ağında olmayan yerlerin de karayolları ağına alınarak düzenlenmesi, toprak ve stabilize yolların standart hale getirilmesi, turizm açısından bölgeye büyük katkı sağlayacaktır. Bu bağlantı; Sümela Manastırı, Camiboğazı, Sarıtaş, Çakırgöl, İmera Manastırı, Karaca Mağarası ve Santa gibi değerli noktaları birbirine bağlayarak geniş ve etkili bir turizm rotası oluşturulmalıdır” diye konuştu.

‘BU DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR’
Karadeniz’deki yaylaların tüm Türkiye’nin ortak mirası olduğunu ifade eden Aydın, “Dere yataklarında özellikle yaz aylarında yaşanan yoğunluk, çevre kirliliğini ve doğal yapının bozulmasını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, çevreyi koruyacak altyapı yatırımlarının yapılması ve çevresel önlemlerin alınması kaçınılmaz hale gelmiştir. Taşköprü ve Santa, tarih ve doğanın el ele verdiği bu eşsiz coğrafyada, uyumlu ve korumacı bir yaklaşımla örnek bir sürdürülebilir kalkınma modeli haline gelmelidir. Bu vizyonu gerçekleştirmek, ortak sorumluluğumuzdur. Gümüşhane ve Trabzon’un birlikte çalışarak bu bölgeleri planlaması gerekmektedir. Taşköprü Yaylası, Santa Harabeleri, Çakırgöl ve yöredeki tüm yaylalar, sadece Gümüşhane’nin ve Trabzon'un değil tüm Türkiye’nin ortak mirasıdır. Bu değerlere sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Doğayla uyumlu, insanı gözeten, tarihsel mirası sahiplenen bir anlayışla Taşköprü Yaylası, Santa Harabeleri ve yöredeki tüm tarihi ve doğal güzellikleri gözümüz gibi koruyalım ve geleceğe birlikte taşıyalım” şeklinde konuştu.