Trabzonspor, sezon başından ektiği meyvelerin karşılığını önceki bir kez daha sahada aldı. Herkesin gözleri önünde bir gerçek artık: Trabzonspor akılla, planla, sabırla ilerliyor. Başrolünde ligin en zeki hocam olarak dillendirilen Tekke var.
Bu süreçte dikkat çeken isimlerden biri de Christ Inao Oulai oldu. Artık sadece Trabzon değil, Türkiye de onu izliyor. Oulai gibi genç, enerjik, öğrenmeye açık bir oyuncunun parlaması, Trabzonspor’un nasıl bir rota izlediğinin göstergesi aslında.
Zira bu rota, sadece bugünü değil yarını da planlıyor. Ne yazık ki Türkiye’de hâlâ bazı kulüpler — ve bazı yorumcular — isimden büyülenmeye, geçmişin parıltısına kanmaya devam ediyor. “Bir dönem popülerdi, biz de alalım” mantığı, hâlâ bitmiş değil. Bunun en güncel örneği de Renato Sanches. Panathinaikos’ta bu sezon yalnızca 347 dakika sahada kalabildi. Oysa ismi büyük, geçmişi parlaktı(!).
Trabzonspor bu tür hatalara düşmedi, düşmeye de niyeti yok. O dönem Renato ismi masadayken kulüp, sağlık kurulundan gelen ilk raporun ardından bir rapor daha talep etti. Oyuncu cephesi ise “Ben sapasağlamım, böyl devam ediyor derseniz gelmem” diyerek rest çekti. Trabzonspor da aynı kararlılıkla karşılık verdi. Sonuç: transfer iptal.
Bugün geldiğimiz noktada, o kararlılığın ne kadar değerli olduğu ortada.
Her camia içinde “isimli oyuncu” sevdasından kurtulamayanlar var. Ama futbolda isim değil, sistem kazandırıyor. Trabzonspor da bu gerçeği en iyi kavrayan kulüplerden biri olarak öne çıkıyor.
Bir taraf hâlâ “eski defterlerin” tozunu üflüyor,
Bir taraf geleceği inşa ediyor.
Doğru yolda olanın korkusu olmaz
